Sultan Sücaaddin hakkında çok önemli bilgiler veren Velâyetname-i Sultan Sücaaddin’ e göre; XIV. yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın ilk yarısında yaşamış; Çelebi Mehmed, II. Murad dönemlerini görmüş, Rum abdalları zümresine mensup önemli bir kimlik, karizmatik Türkmen dedelerindendir. Ancak bununla birlikte doğum ve ölüm tarihi, ailesi ve yaşamı ile ilgili birçok olgu bugün için açık değildir.
Türbe ve zâviyesi, Eskişehir’e bağlı Seyitgazi ilçesinin, Arslanbeyli köyünde yer alan SücaaddinVelî, yaşadığı dönemde etkin faaliyetlerde bulunmuş bir tarihsel şahsiyettir. Adı, Alevî-Bektaflî metinlerinde sıklıkla ve saygıyla anılan Sücaaddin Velî ile ilgili önemli bilgiler veren kaynakların başında, "Otman Baba Velâyetnâmesi" gelir. Velâyetnâmenin ilgili bölümlerinde, Sücaaddin Velî’nin Otman Baba ile yakın temas ve diyalogta olduğu, Otman Baba’nın kendisine bağlı derviş gruplarına Sücaaddin Veli’yi "Pîr" olarak tavsiye ettiği ve kendinden sonra Sücaaddin Velî'yi "Ulu" bilmelerini öğütlediği anlatılır. Sücaaddin Velî ocaklı dedeleri, Sücaaddin Velî ile Otman Baba zâviyeleri arasındaki bu bağlantının temelinde, iki tarihsel şahsiyetin "musâhip kardeş" olmalarının bulunduğunu belirtmişlerdir.
Alevî-Bektaşî ocak yapılanışı ilişkisi açısından son derece önemli bir örnek olan SücaaddinVelî-Otman Baba bağlantısının yanında, Sücaaddin Velî Ocağı’nın ocak Pîramit örgütlenişi açısından ikinci önemli bir özelliği daha vardır: Kırıkkale, Hasandede merkezli Karpuzu Büyük Hasan Dede Ocağı da Sücaaddin Velî Ocağı’na bağlıdır. Karpuzu Büyük Hasan Dede Ocağı, Anadolu Alevî-Bektaşî ocakları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ocak, Orta Anadolu inanç-dede ocaklarının en önemlilerinden biridir. Karpuzu Büyük Hasan Dede Ocağı, Ankara, Çubuk ve Çankırı, Şabanözü yörelerinde yerleşik inanç-dede ocakları ile bağlantılıdır. Ankara, Çubuk, Kargın ve Sele köyü merkezli Şah Kalender Velî Ocağı, Hasan Dede Ocağı’na bağlıdır. Çankırı, Şabanözü, Mart köyü merkezli Seyyid Hacı Ali Turabî Dede Ocağı ve Çubuk, Susuz (Yeniköy) köyü merkezli Cibalî Sultân Ocağı, Şah Kalender Velî Ocağı’na bağlıdır. Çankırı, Eldivan, Seydî köyünde türbesi bulunan Seyyid Hacı Muradî Dede ve Çankırı, Orta, Doğanlar köyünde türbesi bulunan Mehemmed Abdal Dede Ocakları da Seyyid Hacı Ali Turabî Dede Ocağı’na bağlıdır.
SücaaddinVelî Ocağı, Otman Baba süreklileri ve Karpuzu Büyük Hasan Dede ocaklıları aracılığı ile hem Balkanlarda hem de Anadolu’da örgütlenmiş, etki ve denetim kurmuş, demografik hacmi oldukça büyük bir inanç-kültür merkezi konumundadır.
SücaaddinVelî Ocağı, Alevî-Bektaşî inanç ritüelleri açısından da önemli özellikler gösterir. "İkrâr" olarak tanımlanan ritüel, ocağın talip topluluğuna katılmanın başlangıcıdır. "Görgü Kurbanı", "Dar Kurbanı" Sücaaddin Velî ocaklılarının gerçekleştirdiği diğer cem ayinleridir.
ŞücaaddinVelî Ocağı’na bağlı inanç-dede ocaklarının dışında direkt bağlı Alevi- Bektaşi toplulukları da bulunmaktadır. Bu topluluklar Eskişehir, Kütahya ve Bilecik yörelerinde yoğunluk göstermektedir. SücaaddinVelî Zâviyesi, Eskişehir-Kütahya-Bilecik ve Afyon yöresi Alevî-Bektaşî toplulukları açısından önemli bir inanç-kültür merkezidir. Yöre, Alevî-Bektaşîlerinin Seyyid Battal Gazi Zâviyesi sonrası, yoğunluklu olarak ziyaret edip kutsadıkları, adak adadıkları, kurban ritüelini gerçekleştirdikleri kutsal mekânların başında, SücaaddinVelî Zâviyesi gelmektedir.
Geçmişten günümüze ulaşan Vakıf senetlerinde Sücaaddin Veli, İmam Rıza soyundan gelen bir seyyid olarak tanıtılmaktadır.
Halk inançlarında ve menkıbelerde Sultan Sücaaddin Veli’ nin Battal Gazi olup, öldükten sonra tekrar dünyaya Şeyh Şüca olarak geldiği inancı hâkimdir (Ocak, 1983: 140). Velâyetname’ye göre Şücaaddin’in temasta bulunduğu önemli şahsiyetlerden biri Hacı Bayram-ı Veli’dir. Ankara’dan kalkıp, Eskişehir yoluyla Sul¬tan’a gelir. Sücaaddin’in elini öper. Sücaaddin de kendisini gayet iyi ağırlar. Üç gün üç gece Sücaaddin ile beraber kalarak, yiyip içip, sohbet ettikten sonra, Hacı Bayram Veli Ankara’ya döner. Sultan Süca veya Sultan Varlığı olarak adına rastladığımız Sultan Sücaaddin’in Timurtaşoğlu Ali Bey gibi devlet adamları, Seyyid Nesîmî, Kaygusuz Abdal vb. ünlü şeyhlerle de ilişkisi vardır. Müridleri Üryan Sücailer olarak tanınan Sultan Sücaaddin’in gazilerle yakınlığı bulunduğu ve zaman zaman fetihlere katıldığı anlaşılmaktadır.
Sücaaddin Veli’nin menkıbelerinin toplandığı bir velayetnamesi de bulunmaktadır. Kendi velayetnamesinde "Sultan Varlığı" , Otman Baba velayetnamesinde ise Şefküllü Bey ya da Şahkulu Sultan olarak zikredilmektedir.